Alacağınız tutarları nedeniyle her hangi bir finans kuruluşundan tüketici kredisi alabiliyorken, yaşamımızda barınma ihtiyacımızı karşılamak üzere alacağımız ev için başvurduğumuz konut kredileri biraz daha ayrıntı, masraf ve bir takım şartları da beraberinde getiriyor. Yani konut kredisi kullanmanız ihtiyaç kredisi kullanmak kadar kolay bir mevzu değil. Buna rağmen tüketiciler ev alımında birikim yapamamalarından kaynaklı sorun olarak alacakları evin tamamına kredi kullanma talebi ile bankaların kapısını aşındırıyor.
Konut Kredisi Kullanma Şartları
Alacağı evi konut kredisi ile almak isteyen kişinin ilk öncelikli olarak geliri bulunmalı ve bu gelirini resmi dayanakları ile beyan edebilmeli. Çünkü geliri bulunmayan birisine bankalar küçük tutarlarda ihtiyaç kredileri vermekten dahi kaçınırlar. Bunun için bir işiniz olmalı ve bu işinizde en azından 6 ay ve daha fazlası çalışıyor durumda olmanız önem arz ediyor.
Almak istediğiniz ev için diğer bir şart ise evin konut kredisi tahsisi yapılabilmesi için uygun şartları taşıyor olmasıdır. İskanı olmayan, ruhsatı olmayan bir konut alımı halinde bankalar bu evler için kredi tahsis etmezler çünkü o mekanı bir arsa ya da tarla olarak görürler.
Evin Tamamına Kredi Mümkün mü?
Bir diğer şart alacağınız evin bedelinin yüzde 20 si oranında peşinatı sizlerin vermesi olacaktır. Bu demek oluyor ki her yüz bin lira için 80 bin lira kredi kullanabilirsiniz. Burada kişi birikim yapamadığı, peşinatı bulunmadığı için evin tamamına kredi kullanma talebi ile bankaya başvursa da işler öyle sanıldığı gibi değil. Mantıken baktığınızda banka size bu kredinin tamamını verebilirken bir diğer taraftan sizin arzu ettiğiniz gibi yüzde 80’lik kısımdan daha aşağısını verebiliyor. Bunun nedeni ise evin bedelini belirleyen ekspertiz raporundaki belirtilen fiyattan kaynaklanıyor.
Almak istediğiniz evin bedelini belirlemesi için görevlendirilen ekspertizin görevlendirme ücretini siz kendi cebinizden öderken, ekspertiz gerekli emri alarak yaptığı araştıra neticesinde evinize bir bedel biçiyor. Her ne kadar alıma konu olan evin incelenmesi esnasında sizlere ne kadar krediye ihtiyacınız olduğu sorulsa da, burada talebiniz kadar bir meblağ alamamanız da mümkün.
Fakat ekspertiz raporunda belirlenen rakamdan çok daha düşük fiyatlara evi almak için anlaşmışsanız burada evin tamamına kredi kullanabilirsiniz. Bunun için bir engel yok. Fakat ekspertiz sizin eviniz için düşük bir bedel biçmesi halinde de yüzde 80 oranından daha düşük tutarlarda kredi imkanı verilir ve siz daha mağdur durumuna düşebilirsiniz.
Tüketici Kredisi İle Peşinatı Karşılama
Bir çok tüketici konut kredisi ile karşılayamadığı peşinatı başka banka ürünleri ile karşılama yoluna gitmeyi seçiyor. Burada da karşınıza çıkabilecek engeller kredi notunuz ile konut kredisini alabilme şartlarını taşıyor olmanız. Bu kredi ürünü yanında banka kredisi vermekten bankalar kaçınırlar ve verseler dahi biraz zaman geçmesi ile verme imkanına sahip olabiliyorlar. Konut kredisi alan kişiler tüketici kredisi alamazken çalıştığı iş yerine bağlı olarak faaliyet gösteren oda ve sandık gibi yerlerden bu kredileri karşılayabilirler. Ancak karşılanmış olsa dahi burada tüketici ev kredisinin yanında ayrı bir ödeme taksitine gireceği için ekonomik olarak sıkıntı çekilmesi muhtemel olacağından tüketicilerin bu durumu bir daha gözden geçirmesi mantıklı bir adım olacaktır.
Evin Peşinatını Senetle Karşılama
İnşaat firmaları ve Müteahhitlikler yapmış oldukları konutların satımının yolunu açmak için peşinat için verilmesi gereken tutarları senetler karşılığında da verebiliyor. Bu durum her firma için geçerli olmasa da, satışları artırmak için yapılan bu adım neticesinde evin peşinatı için ödeyeceğiniz tutarı taksitle inşaat firmasına ödeme yolu da bulunabiliyor. Burada sizlerden senet alınacağı gibi bu borcun ödenememesi gibi bir durumlarla karşılanabileceğinden firmalar bu alternatiften uzak durmaya çalışıyor.
İnşaat Firmalarından Ev Alımları
Yukarıda belirttiğimiz hususlar kullanılmış bir evin alımı için geçerli iken, henüz inşaatı yeni tamamlanmış ve hiç kullanılmamış bir ev alımında konut kredisi oranları biraz farklı işler hale geliyor. Bunun nedeni inşaat firmaları yapmış oldukları evin bedellerini düşük gösterme çabası içine girmiştir ve fatura kesecekleri için oluşacak bedeller üzerinden vergi ödemelerinin artmasıdır. Örneğin 10 daireli bir apartmanı bitirerek satışa sunan firma kişilere kestiği fatura bedelini düşük gösterir. En yüksek bedelden kesilen fatura ile diğer dairelerinde vergisini yüksek tutar üzerinden ödemek zorunda kalır. Bu nedenle inşaat firmaları düşük faturalar kesebilmek için alıcılara sunduğu konut kredisi tutarı da düşük olacaktır. Bu durumda sizlerin evin tamamına kredi alma şansı tamamen yok olmuş oluyor.
İnşaat Kooperatiflerinin Mağduriyetini Yıktı
Geçtiğimiz yıllarda ev sahibi olmak isteyen ve ev alım tutarında bir birikimi olmayan herkes bu işlemi yapabilmesi için mecburen inşaat kooperatiflerine üye olmak koşuluyla çaba gösteriyordu. Kurulan kooperatifler ile alınan arsalar ve üzerine inşaat yapılmaya başlanılmasının ardından kooperatifin bitirilmesine kadar insanlar aynı zamanda kirada oturuyorlar ve kira ücreti ödüyorlardı. Bununla beraber inşaatın tamamlanıp kişilere teslim edilmesi de yıllar alıyordu. Bu anlamda konut kooperatiflerinin yerini konut kredileri aldı ve kişiler istediği evi anında alıp içine girerek yaşamlarını idame ettirebilme şansına sahip oldu. Yurt dışı patentli olarak Mortgage sistemi adıyla ülkemize giren konut kredisi alımı 2007 yılından sonra bir hayli artış gösterdi ve bu durum en çok inşaat sektörünü alevlendirdi.
Kredi Notunuz ile Ön Onay Alıyorsunuz
Bütün bu adımları karşılıyor duruma gelmişseniz en önemli hususlardan birisi de alacağınız evi bulmak oluyor. Burada bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğini düşündüğünüz bir konut bulmanızın ardından atacağınız adım konutun tapu fotokopisi ile krediyi alacağınız bankaya başvurmak oluyor. Banka ilk başvuru sonrasında sizlerin kredi notu etmenine bakarak sizlere bankanın ön onayını verebiliyor. Bu onay sonrasında gerekli işlemlere başlanıyor.
Önceki yıllarda biraz daha serbest olan bankalar konut kredisi alırken tahsis edilen kredi tutarının tamamına verebilme esnekliği bulunuyordu. Fakat BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) yaptığı düzenleme ve sıkı politikalar nedeniyle geri ödemesinde zorlanan tüketicilerin daha rahat ödeme yapabilmeleri için böyle bir yola başvurarak yeni düzenlemeler getirdi.